ABD yönetimi Türkiye'ye 40 F-16 satışı ve mevcut uçakların modernizasyonuna, Yunanistan'a da 40 F-35 satışına onay verdi. (Görsel: Lockheed Martin)

KONULAR

Türkiye'ye F-16, Yunanistan'a F-35

ABD yönetimi Türkiye'ye 40 adet F-16 savaş uçağının satışı ve mevcut F-16'ların modernizasyonu konusunda Kongre'ye bildirimde bulundu, Yunanistan'a 40 adet F-35 savaş uçağının satışını da onayladı.

ABD Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı'ndan yapılan yazılı açıklamada, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın, Türkiye'ye 40 adet F-16 Blok 70 savaş uçağı ile 79 adet F-16 modernizasyon kitinin satılmasını onaylayan resmi tebligatı Kongre'ye gönderdiği belirtildi.

Açıklamada, "Dışişleri Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti'ne yaklaşık 23 milyar dolar değerinde F-16 alımı ve modernizasyonu ve ilgili ekipmanın satışını onaylayan kararını verdi" dendi ve Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansının ilgili sertifikasyonunun Kongre'ye ilettiği kaydedildi.

Türkiye'ye F-16 satışının NATO'nun güvenlik ve istikrarı açısından önemli olduğuna dikkat çekilen açıklamada, Ankara'ya 40 yeni F-16 savaş uçağı ile 79 adet F-16 modernizasyon kiti ve ilgili donanımın temin edileceği ifade edildi.

Silah satışının hayata geçebilmesi için ABD yönetiminin sunduğu satış bildirimine Kongre'den itiraz gelmemesi gerekiyor.

Yabancı ülkelere silah satışlarında denetim görevi olan Senato Dış İlişkiler Komitesinin Başkanı Ben Cardin, Türkiye'ye F-16'ların satışına onay vereceğini açıkladı.

Aynı saatlerde konuya ilişkin bir açıklama yapan Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Michael McCaul da İsveç'in NATO üyeliğinin Ankara tarafından onaylanmasından memnuniyet duyduğunu ve mevcut durumda Türkiye'ye F-16'ların satışına onay vereceklerini bildirdi.

ABD Kongresi’nin satışı değerlendirmek için 15 günlük yasal süresi bulunuyor. Bu süre zarfında itiraz gelmezse satış resmen yapılmış oluyor. Bu süre, ilgili yasa uyarınca NATO üyesi ülkeler için 15 gün, NATO üyesi olmayan ülkeler için de 30 gün olarak belirlenmiş. 

Yabancı ülkelere silah satışı konusunda Senato Dış İlişkiler Komitesi ile Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinin değerlendirme ve itiraz hakkı bulunuyor.

Yunanistan'a F-35 satışı

ABD Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, "Dışişleri Bakanlığı, Yunan hükümetine tahmini değeri 8,6 milyar dolar olan F-35 uçakları ve ilgili donanımın satışını onaylamaya karar verdi" dendi.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan'a 40 adet F-35 savaş uçağı ve ekipmanının satışını onaylayan resmî bildirimi Kongre'ye gönderdi.

Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, tavsiye edilen satışın, Yunanistan'ın Hava Kuvvetlerinin modernizasyonuna, savunma kapasitesini geliştirmesine, bölgesel güvenliğin korunması için NATO misyonlarına katkıda bulunmasına, NATO müttefiklerini savunmasına ve ABD ile NATO kuvvetleriyle çalışmayı sürdürmesine yardımcı olacağı belirtildi.

Açıklamada, F-35'lerin Yunan Hava Kuvvetlerinin F-4 ve Mirage 2000 gibi eskiyen uçaklarının yerini alacağı kaydedildi.

Yunanistan ABD'den toplamda 40 adet beşinci nesil savaş uçağı, motor, iletişim ekipmanı, lojistik, eğitim ve destek sistemleri ile yedek parça talep etmişti.

Yaklaşık 8,6 milyar dolar tutarındaki satışın tamamlanması için ABD yönetiminin sunduğu satış bildirimine Kongre'den itiraz gelmemesi gerekiyor.

ABD Kongresi'nin satışı değerlendirmek için 15 günlük yasal süresi bulunuyor. Bu süre zarfında itiraz gelmezse satışın önünde engel kalmıyor. 

İlgili yasaya uyarınca, Kongre’nin NATO üyesi ülkeler için 15 gün, NATO üyesi olmayan ülkeler için de değerlendirmesini 30 gün içinde yapması gerekiyor.

Yabancı ülkelere silah satışı konusunda Senato Dış İlişkiler Komitesi ile Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nin değerlendirme ve itiraz hakkı bulunuyor.

Yunanistan, Şubat 2022'de, F-35 alımı için ABD'ye başvuruda bulunmuştu.

F-35 projesi ve Türkiye'nin konumu

ABD yönetiminin Yunanistan'a satışına onay verdiği F-35 uçakları NATO üyesi ülkeler ve ABD müttefiklerine yönelik yeni nesil bir uçak. 

F-35 projesi 1980'lerden bu yana üzerinde çalışma yapılan değişik savaş uçağı programları sonrasında ortaya çıktı. 1983'ten 1994'e kadar süren gelişmiş kısa kalkış/dikey inişli uçak çalışması F-35’in projesinin temelini oluşturuyor. 

Bir süre önce Sputnik Türkçe'de yer alan araştırmaya göre, program, 1995 yılında Müşterek Taarruz Uçağı (Joint Strike Fighter / JSF) ismini aldı. ABD merkezli Lockheed Martin’in ana yüklenicisi olduğu programa İngiltere, 1995 yılında kurucu üye olarak katıldı. İtalya, Hollanda, Danimarka, Norveç, Kanada, Avustralya ve Türkiye de programa Konsept Gösterim Safhası’nda dahil oldu.

1999 yılında ilk adımı atan Türkiye, 2002 yılında Sistem Geliştirme ve Gösterim, 2007 yılında ise Üretim, Destek ve Sürekli İyileştirme safhaları ile programa katılımını artırdı.

Askeri havacılıktaki gelecek planlarını F-35’lerle ilişkilendirmek isteyen Türkiye, toplam 100 adet geleneksek iniş-kalkış yeteneğine sahip F-35A tedarik etmeyi planladığını açıkladı. Bunlardan 30’unun siparişi verildi. 

F-35’in kısa kalkış ve dikey iniş yeteneğine sahip F-35B ve uçak gemileri için tasarlanan F-35C versiyonları da bulunuyor.

F-35 ile başlangıç operasyonel kabiliyetine ilk ulaşanlar Temmuz 2015’te Amerikan Deniz Piyadeleri, Ağustos 2016’da Amerikan Hava Kuvvetleri ve Aralık 2017’de İsrail Hava Kuvvetleri oldu. F-35’in ilk operasyonel kullanımını ise İsrail Hava Kuvvetleri yaptı. 

Türkiye’nin programa katılımıyla Türk firmaları da F-35’in üretim sürecine dahil oldu. Bu firmalar, uçağın çeşitli parçalarında ve sistemlerinde, tasarım ve üretim görevleri üstlendi. Bu süreçte Türkiye'nin ilk iki F-35 uçağı için 2018 Haziran'ında ABD'de bir tören düzenlendi, uçak sayısının altıya çıkacığı açıklandı. Hatta ABD'de de Türk pilotların eğitimi de başlamıştı.

S-400'ler ve çıkarma kararı

Ancak Beyaz Saray, T2019 Temmuz'unda, Rusya'dan S-400 hava savunma sistemlerini teslim alması nedeniyle Türkiye'nin F-35 Programı’ndan çıkarılacağını açıkladı.

Türkiye, "F35 programının ana ortaklarından olan Türkiye’nin programın dışında bırakılması adil olmadığı gibi, S-400 sisteminin F-35’leri zaafa uğratacağı iddiası da geçersizdir" açıklamasını yaptı. 

Bu kararın üzerinden geçen sürede durum değişmedi, ancak Türkiye'nin de F-35 programı için yaptığı ödemeler konusunda görüşmeler yapılmaya başlandı. Türkiye, yaptığı ödemeler için yeni F-16 ve mevcut F-16'ların iyileştirilmesine yönelik ekipmanlardan istedi. 

Türkiye F-35 programından çıkarılmasıyla ortaya çıkan hak kaybının telafisini istiyordu. Basında yer alan haberlere göre bu konuda bir hukuki süreç de başlatıldı.  

F-35'lerdeki kusurlar

F-35'ler teknik kusurlarıyla da gündeme geldi. Yaşananlar seri üretimi konusunda da bazı sorunların ortaya çıkmasına neden oldu. 

ABD Savunma Bakanlığı Test ve Değerlendirme Ofisi, iki yıl önce F-35'lerde 871 kusur tespit edildiğini duyurdu. Bunlardan 10'u, pilotların güvenliğini tehlikeye atabilecek ve askeri operasyonların verimliliğini düşürebilecek kadar önemli nitelikteydi. 

Bugüne kadar bilinen, ABD'de 4, Japonya'nın da 1 olmak üzere toplam 5 F-35 uçağı düştü. ABD'deki son kazada pilotun fırlatılmasının ardından uçan F-35'in enkazı bir güne yakın bulunamadı.  

ABD'deki bir gece görevi için havalanan F-35B'den ateşlenen 25 milimetrelik mermi, namlu ağzından çıktıktan hemen sonra infilak etti. Uçağın gövdesinde 2 milyon 500 bin dolar tutarında “A sınıfı” hasar oluştu.

İsrail ve ABD, yaşanan önemli teknik sorunların ardından bazı F-35'leri görevden almak zorunda kaldı. 

F-35’lerdeki en büyük sorunlardan biri de sürekli artan maliyet oldu. ABD Sayıştayı’nın 2022 yılı başında Kongre’ye sunduğu raporda Pentagon’un F-35 savaş uçaklarını 6 ayda bir yenileme projesinin 2 milyar dolar ek maliyet getirdiği belirtildi. Raporda, yaklaşık 20 yıldır süren proje için o tarihe kadar 398 milyar dolarlık bir kaynak kullanıldı. 

Ayrıca F-35'ler birim fiyatın yüksekliği nedeniyle de eleştiriliyor. Basına yansıyan haberlere göre, 2018’de F-35A’ların fiyatı 94 milyon 300 bin dolardı. F-35A’nın birim fiyatının 2020 yılında, 80 milyon dolara düşürülmesi hedefleniyordu, ancak bu rakamın 2022 sonunda 85 milyon dolara yakın olduğu ifade ediliyor.

Bu süreçte bazı ülkeler de ortak uçak programı başlatma konusunda işbirliğine gitmeye karar verdiler. 

İnsansız hava aracı (İHA) teknolojisindeki gelişmelerin ardından, geleceğin hava savaş araçlarının insansız olacağı yönünde de tahminler de yapılıyor.