İsveç Dışişleri Bakanı Linde, daha sert" bir Terör Suçları Yasası'nın 1 Temmuz'da yürürlüğe gireceğini ve ardından daha fazla yasa çıkarılacağını söyledi. (Foto: İsveç Parlamentosu)

İsveç, terörle mücadele yasasını değiştiriyor

İsveç, Türkiye'nin, Kuzey ülkesinin terör örgütlerine yardım ettiği için NATO üyeliğine destek vermeyeceğini açıklamasının ardından, Temmuz ayında yeni bir terörle mücadele yasası çıkarmaya hazırlanıyor.

The Media Line'de yer alan habere göre, yasa, terör örgütlerine destek sağlamak da dahil olmak üzere çeşitli terör suçlarına yönelik cezaları içeriyor.

İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde Cuma günü ülkenin parlamentosunda, "daha sert" bir Terör Suçları Yasası'nın 1 Temmuz'da yürürlüğe gireceğini ve ardından daha fazla yasa çıkarılacağını söyledi.

Rusya'nın Şubat ayı sonlarında Ukrayna'yı işgal etmesinin ardından İsveç, Finlandiya ile birlikte NATO üyeliği için başvuruda bulundu. Ancak, Türkiye, iki ülke başvurularını yapmadan önce, onların ittifaka katılma konusundaki tereddütlerini dile getirdi.

Liderleri ay sonunda Madrid'de bir zirvede buluşacak NATO'nun 30 üye ülkesinden herhangi biri, bir ülkenin ittifaka katılma başvurusunu veto edebilir.

Türkiye, İsveç başta olmak üzere bazı Batılı ülkelerin PKK ve bağlantılı oluşum ya da kişilere destek olduğunu belirtiyor. PKK'nin ABD ve AB'nin terör örgütleri listesinde olduğunu ifade eden Türkiye, terör örgütlerine destek veren ülkelerin NATO'ya üye olamayacağını kaydediyor. 

Ankara, İsveç'i Türkiye'ye uyguladığı silah ambargosu nedeniyle de eleştiriyor.

"Haklı kaygılar"

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Pazar günü yaptığı açıklamada, sorunun mümkün olan en kısa sürede çözülmesini istediğini ve ittifakın endişelerini gidermek için Ankara ile birlikte çalıştığını söyledi. 

Stoltenberg, "Ve bunlar haklı kaygılardır. Bu terörle ve silah ihracatıyla ilgili...” dedi.

"Amaç yapıcı ilerlemeler"

İsveç dışişleri bakanlığı, yasal düzenleme çalışması konusunda yorum yapmadı. 

İsveç dışişleri bakanı Ann Linde, ülkesinin parlamentosuna İsveç'in NATO üyesi olması halinde silah satışları konusundaki tutumunun değişebileceğini söyledi. Linde, “İsveç, dayanışma ruhu içinde Türkiye de dahil olmak üzere bir bütün olarak NATO'nun güvenliğine katkıda bulunacaktır. Amacımız Türkiye'nin gündeme getirdiği konularda yapıcı ilerlemeler sağlamak” dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, geçen ay, Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'nın terörle mücadele yasaları da dahil kendilerine taleplerini özetleyen bir mektup verdiğini söylemişti. Çavuşoğlu, “Üye olduktan sonra tutumları değişebilir. Bu yüzden her şeyi yazılı olarak verdik. Yazılı olarak istiyoruz” diye konuşmuştu. 

"Bazı tavizler ve fırsatın karışımı"

Heinrich Böll Vakfı'nın Türkiye ofisi başkanı Kristian Brakel'e göre, "Ankara bu konuda ABD'den tavizler almayı ve Türkiye'nin dünya sahnesinde etkili olduğunu göstermeyi umduğuna" inanıyor.

Brakel, The Media Line'a yaptığı değerlendirmede, "[Bu], [Suriye'de] ve evde geçerli güvenlik endişelerinin ve belki bazı tavizler alma fırsatının bir karışımı" dedi.

Yorumculara göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın popülaritesi, "ülkesindeki ekonomik kriz nedeniyle darbe" aldı. Ancak yakın tarihli bir kamuoyu yoklaması puanında bir artış gösterdi.  Yorumcular, bunda İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelikleri konusundaki tutumun etkisi olduğu kanısında.  

Brakel, Erdoğan'ın konuyla ilgili bir anlaşmaya varmak için fazla zamanının kalmadığı ve ABD'nin Ankara'ya savaş uçağı sağlama amaçlı olası bir anlaşmadan vazgeçmesi gibi olumsuz sonuçlarla karşılaşabileceği konusunda uyardı.

Alman Marshall Fonu Ankara Ofisi Direktörü Özgür Ünlühisarcıklı da, Erdoğan'ın "dış politika ile uğraşırken dikkate alması gereken uluslararası ve iç kaygıları olduğunu" söylüyor.

Ünlühisarcıklı, duyurunun ileriye dönük olumlu bir adım olduğunu belirterek, “Günün sonunda, bunun konuyu ele almak için her iki tarafın da siyasi irade meselesi olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla her iki tarafta da siyasi irade varsa, bu yeni terör yasası ve benzeri adımların sorunu çözmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Ünlühisarcıklı, Türkiye'nin duruşu nedeniyle artan bir baskıyla karşı karşıya kalabileceğini da söylüyor.