Motorların beklenenden erken yıpranması, hedefi zor bulan toplar gibi çok sayıda hatasıyla uçak sorunlar yumağına dönüşmüş durumda. F-35, 20 yıllık AR-GE çalışmaları sonunda hafif uçakların yerine geçmesi beklenirken, gittikçe ağırlaştı ve daha fazla teknolojiyle donatılmaya başlandı. (Foto: Depo Photos)

KONULAR

Motorların beklenenden erken yıpranması, hedefi zor bulan topları ve buna benzer çok sayıda hatasıyla uçak sorunlar yumağına dönüşmüş durumda.  20 yıllık araştırma-geliştirme çalışmaları sonunda hafif tabir edilen uçaklarının yerine geçmesi beklenirken, F-35 gittikçe daha ağır hale geldi ve yapımcı firma uçağı daha fazla teknolojiyle donatmaya başladı.

Amerikan Savunma Bakanlığı, yarım ağızla da olsa F-35 programının başarısız olduğunu kabul ediyor ve envanterden çıkarılması düşünülen F-16’ların yerine yeni bir uçak geliştirilmesi üzerine kafa yoruyor.
Motorların beklenenden erken yıpranması, hedefi zor bulan topları ve buna benzer çok sayıda hatasıyla uçak sorunlar yumağına dönüşmüş durumda. 

20 yıldır tamamlanamayan ve sınai bir felakete dönüşen bir projenin ürünü olan F-35 Lightning II, yakında hangara mı konacak? ABD Hava Kuvvetleri, yaşlanan F-16 filosunun yerine alacak daha hafif ve ucuz bir uçak geliştirilmesini istiyor. Lockheed Martin firması tarafından geliştirilen bu uçaklardan Hava Kuvvetlerine 1.800, Deniz Kuvvetlerine ve Deniz piyadelerine de 600 adet satılması planlanıyordu.

Hava Kuvvetlerinden General Charles Brown, “F-35 Ferrari’dir. Ferrari’yi her gün değil sadece pazar günleri kullanırsınız. Bizim uçağımız da üst düzeyde bir uçak. Onu alt düzey çatışmalarda kullanmayacağımızdan emin olmak istiyoruz” diyor.
General Brown, savunma konularında uzmanlaşan bir grup gazeteciyle yaptığı sohbette, Hava Kuvvetlerinin gelecekte taktik uçaklar konusunda yeni bir çalışma başlatacağını duyurdu. General Brown, bu çalışmanın, 4+ ya da 5’inci nesil yeni bir uçak için yeni bir beyaz sayfa açacağını ve gelecekte F-16’ların yerini alacak bir uçak olacağını belirtti. Geleceğin bu yeni uçağı, ABD hava Kuvvetlerinin F-35 alımlarını azaltmayı sağlayacak.

Rayından çıktı

Gerçekten de, F-16’ların yerini alacak “hafif, ucuz ve çok amaçlı bir uçak” programı, rayından çıkmadan önce F-35 için belirlenen yol haritasıydı. Yaklaşık 20 yıl önce başlatılan proje, sürekli gecikmelere uğradı, hayal kırıklıkları yarattı ve maliyeti toplam 1.500 milyar dolara çıkma eğilimi gösterdi.

Forbes dergisinde yer alan bir yazıya göre, daha tasarımından “hırslı” olarak başlayan proje ilerledikçe uçağa daha fazla işlev yüklenmeye başlandı ve birçok yetersizliğine rağmen üst düzey bir uçak olması istendi. En önemli kozlarından biri olarak sunulan radara yakalanmama özelliği bile pek işe yaramaz durumda bulunuyor.
20 yıllık araştırma-geliştirme çalışmaları sonunda hafif tabir edilen uçaklarının yerine geçmesi beklenirken gittikçe daha ağır hale geldi ve yapımcı firma uçağı daha fazla teknolojiyle donatmaya yöneldi. Böylece 25 tonluk F-35, çözülemez sorunlar yumağına dönüşmeye başladı ve ABD, yeni bir uçağa gerek duyar hale geldi. 

Dergiye görüş belirten kaynaklar, uçağın bu haliyle çok yoğun bir bakım programı gerektirdiğini, F-35’in hafif bir uçak olmadığını ve masrafının çok yüksek olduğuna dikkati çekiyor. 

Uçağın hata ve eksiklikleri çok. Isıya çok hassas ve yıldırımlara karşı kırılgan olan radardan koruyan kaplaması, süpersonik hıza ulaşıldığında kabarcıklar yapmaya başlıyor. Savunma alanında uzmanlaşmış Defense News dergisi, bu sorunun çözülemez olduğunu belirtiyor. Ayrıca, inişte lastik patlamasının uçağa zarar verme riski ve zaten pilotlar için sıkıntılı olan kokpitte basınç yükselmeleri göz ardı edilemez boyutlarda. Ama bir hatayı ödüllendirmek isterseniz bu, motorun erken aşınması ya da uçağın göbeğinde yer alan yanlış hizalandırılmış topu veya içinde bulunduğu bölmenin zamanla çatlaması olabilir. Çok açık ki yerdeki hedeflere karşı da etkili olması istenen ve “tank katili” olarak bilinen ünlü A-10 Thunderbolt’ların da yerini alması gereken uçak için bu kadar eksiklik ziyadesiyle fazla. Ayrıca, uçak fırtınalı havalarda uçma özürlü. Sebebi de yakıt sistemindeki bir arızanın yıldırım çarpması halinde uçağın patlamasına yol açabileceği!

871 hata

Yapımcı firma Lockheed Martin 2020’de beş önemli eksikliğin giderildiğini açıklarken bazı hataları da gizli tuttuğunu kabul etmişti. Operasyonel Test ve Değerlendirme (DOT&E) direktörünün Kongreye sunduğu raporda, 871 çözülmesi gereken kritik hata belirlendiği bildirilmişti. 2018’de sunulan bir başka raporda da bu sayı 966 olarak belirlenmişti. 
Birinci kategoriden olduğu kabul edilen 110 hatanın, “uçağın güvenirliğine, güvenliğine ve diğer önemli gereksinimlerine zarar verebilecek” nitelikte olduğu değerlendirilmişti. Bu, uzun kusur listesine rağmen NATO ülkeleri, daha tam hazır olmadan uçağı satın almak için kuyruğa girmiş durumda. 2017 yazında satışlar açılınca 11 ülke 711 F-35 siparişi vermişti. 

Avrupalı vergi mükelleflerinin sırtına yükleme pahasına Lockheed Martin'in kayıpları azaltmasına olanak tanıyan büyük bir başarı olarak görülüyor bu siparişler. Müşteriler şöyle: Danimarka, İtalya, Norveç, Hollanda ve Britanya. Bu ülkeler aynı zamanda, F-35 geliştirme programı olan “Joint Strike Fighter / Müşterek Saldırı Uçağı JSF’nin” ortakları. 

Washington’un sağladığı stratejik fayda ise Avrupalı ortaklar tarafından JSF programına ayrılan fonların potansiyel rakip programlara yatırılmayacak olması ve bu alanda rekabetin bulunmaması olarak görülüyor.
Sonradan Amerikan silah endüstrisinin iyi müşterileri olan Belçika ve Polonya gibi ülkelerin de Grippen, Eurofighter ve Rafale gibi rakipler bulunmasına rağmen F-35 kuyruğuna girmesi bekleniyor.

Japonya 

Hiç şüphesiz en ilgi çekici müşteri Japonya. Japonya, geçen temmuz ayında bu uçaklardan yaklaşık 100 adet satın almak için anlaşma yapmıştı. Ancak bu uçak, Japonya’nın hiçbir beklentisine karşılık vermiyor. Gerçekten de Japonya her şeyden önce Rusya ve Çin karşısında hava üstünlüğü sağlayacak ve savaş gemilerine saldırma kabiliyeti olan uçaklara ihtiyaç duyuyor. Oysa F-35’ler her iki ihtiyaca da cevap vermiyor. Sebebi de bu uçakların silah ambarlarının gemisavar füzeleri alacak kadar büyük olmaması. Ayrıca DOT&E’nin tespit ettiği sorunlardan biri de, silah ambarlarının bulunduğu yer. Isınma sorununu azaltmak için silah ambarların açıkta bulunması gerekiyor. Oysa F-35’ler, her şeyin kapalı ortamda bulunduğu bir uçak olarak tasarlandı.

Japonya, ABD’nin başka müttefikleri gibi aslında F-22 Raptor uçaklarıyla daha fazla ilgileniyor. Bu uçaklar, gerçek önleyici ve avcı, aynı zamanda radara yakalanmayan ve F-35’te olmayan hız ve çevikliğe sahip uçaklar. Ama gelin görün ki ABD Kongresi, teknolojisinin Rusya’nın ve Çin’in eline geçmesi korkusu nedeniyle bu uçakların satışını yasakladı. Sadece 195 adet uçak üretildikten sonra F-22 Raptor programı da o yasaklamadan bu yana durduruldu. 

Amerikan istihbarat servisleri, İsrail’in Çin’e Chengdu J-10 “güçlü ejderha” uçağını geliştirmesine yardım etmiş olmasından kuşku duyuyor. Ayrıca Shenyang J-31 ve F-35 arasındaki çarpıcı benzerlik de dikkatlerden kaçmıyor.
Neden ihtiyaç duyuldu?
Peki günlük operasyonlarda kullanılmak üzere üst düzeyde olmayan yeni bir hafif uçak projesine neden ihtiyaç duyuldu?

Günümüzde Amerikan Hava Kuvvetlerinin yaklaşık 1.000 F-16’sı bu ihtiyaca cevap veriyor. Ancak 2001’den bu yana hiç F-16 satın alınmadı ve mevcut F16’lar da artık yaşlandı. 
Bir ara yeni F-16 siparişi verilmesi fikri ortaya atıldıysa da buna hemen karşı çıkıldı ve artık eski, klâsik uçaklara yer olmadığı görüşü savunuldu.

Radara yakalanmama özelliği olmayan ve yeni teknolojik gelişmelerin uyarlanmasının zor olduğu 17 tonluk F-16’lar yerine geçmek üzere çok da üst düzeyde olmayan “yeni bir tasarım” gerektiği üzerinde duruluyor.
Bütün açıklamalar, düşünceler, ortaya atılan yeni fikirler, F-35 projesinin açık bir başarısızlığının kanıtı olarak değerlendiriliyor.

1990’ı yıllarda tasarlandığı biçimiyle F-35’lerin hava Kuvvetleri ve Deniz Piyadelerinin envanterinde bulunan hemen hemen bütün uçakların yerini alması öngörülmüştü. F-35’lerin çok teknolojik ve karmaşık olması maliyet artırdı. Maliyet artması, gecikmelere neden oldu. Gecikmeler, tasarıma yeni karmaşık yapılar eklemek için mühendislere zaman sağladı. Bu eklemeler, ek maliyet getirdi. Bu ek maliyet, yeni gecikmelere sebep oldu. 

Dolayısıyla, ilk uçuşundan 15 yıl sonra Amerikan Hava Kuvvetlerinde sadece 250 F-35 bulunuyor. 
Bu arada, F-16’lar da kendi yerini alacak uçağı beklemeye devam ediyor.